Nina Leen

Life Dergisi’nin ilk kadın fotoğrafçılarından Nina Leen, Rusya’da doğar. Yaşını hiç söylemediği için doğduğu yıl tam olarak bilinmiyor ama 1909 ile 1914 yılları arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Berlin’de resim eğitimi alır, İtalya ve İsviçre’de yaşadıktan sonra 1939 yılında Amerika’ya taşınır. Bir Rolleiflex fotoğraf makinesi satın alır ve ilk olarak hayvanların fotoğraflarını çeker.

01 Nisan 1940 yılında ilk kez, Bronx Hayvanat Bahçesi’nde çektiği, dövüşen, ağzı açık kaplumbağalar Life Dergisi’nde “Editöre Mektuplar” köşesinde yayınlanır. Arkadaşlarının ısrarları ile Life’a fotoğrafçı olarak başvurur. 1945’ten 1972 yılında dergi kapanıncaya kadar, Life için sözleşmeli olarak çalışır. Kadrolu fotoğrafçısı olmamasına rağmen 50’den fazla fotoğrafı kapak olur. 

1949 yılında, fotoğrafçı arkadaşı Leonard Mc Comble, Teksas’ta fotoğraf çekimi sırasında yolda ölü bir köpek ve yanında hala yaşamakta olan yavrusunu görür. Yavruyu bakması için Nina’ya gönderir. Nina, Lucky adını verdiği köpeğinin her anını fotoğraflar. Kurtarıldıktan sonraki maceralarını anlatan bir kitap yayımlar ve bir de kısa film yapar. Lucky bir anda tüm Amerika tarafından tanınır. Bu Nina’nın da sevilmesini sağlar. 

Nina’nın hayvan sevgisi Lucky ile sınırlı değildir elbette. Bronx Hayvanat Bahçesi’ndeki fotoğraf çekimlerine devam ederken, bilim adamları ile birlikte çalışarak, dünyanın farklı yerlerindeki yaban hayatını da fotoğraflar. Yarasalara özel ilgi duyar, uzun süre çalışır. 1970 yılında, metinlerini Alvin Novick’in yazdığı Yarasa Dünyası isimli kitabı yayımlanır. 

Nina Leen, 1940 ve 50 yılları arasındaki kadın modasını yansıtan en iyi fotoğrafçıdır. 

Fotoğraflarını çektiği modellere film dünyasının da kapılarını açar. Dergi için Paris moda şovlarını takip ederken bir yandan da Amerika’da ergenlik çağındaki çocuklar üzerine çalışır. Ne tür yaşamları olduğunu fotoğraflarıyla belgeler. 1973’ten sonra bu projesini de kitaba dönüştürür. 

Herkesçe bilinen en ünlü iki grup portresi; Ozark Ailesi’nin dört kuşağını çektiği fotoğrafı ve Jackson Pollock, Mark Rothko, Willem de Kooning gibi sanatçıların yer aldığı “The Irascibles” (Huysuzlar)* grubunun fotoğrafıdır. 

1972’den sonra fotoğraf çekmekten daha çok kitaplarına ağırlık verir. Toplam 15 kitabı yayımlanır.

Moda fotoğrafçısı Serge Balkin ile uzun yıllar evli kalırlar. 

Kendisini fotomuhabiri olarak tanımlayan Nina Leen, her fotoğrafın bir hikayesi olması gerektiğini savunur. 

1995’te yeni yılın ilk günü New York’taki evinde hayata veda eder. Kaç yaşında öldüğü kimse tarafından bilinmez. 

* The Irascibles (Huysuzlar) olarak bilinen sanatçı grubu; Metropolitan Müzesi tarafından düzenlenen Ulusal Çağdaş Sanat Yarışması seçimlerinde, muhafazakâr önyargıyı protesto eden Amerikan Soyut Dışavurumcu sanatçılardan oluşur. Protesto, müzenin başkanına gönderilen açık bir mektupla yapılır. New York Times ve Life Dergisi 1951 yılındaki Nina Leen portresini yayınlayarak, protestoyu destekler.  

Diğer fotoğraf ustalarının hayat hikayelerini buradan okuyabilirsiniz…

%d blogcu bunu beğendi: